Ülkemizin Batı kesimleri bir süredir, gök gürültüsü ve sağanak yağmurlarla mücadele ederken, giderek tuhaflaşan iklim koşulları nedeniyle Kuzey Işıkları, Ukrayna semalarına kadar indi. Pek çoğumuzun onları, Türkiye’ye de beklediğini hisseder gibiyiz.
Neyse ki, yaklaşmakta olan radyasyon fırtınası, insanları ıslatan ya da terleten bir niteliğe sahip değil, fakat bizleri, başka şekillerde de etkileyebilir.
RADYASYON FIRTINASI NEDİR?
Uzaydaki radyasyon fırtınaları, Dünya’dan görünmez. Bunun yerine çoğunlukla sadece sonuçları fark edilir, zira altyapıya zarar verebilir, elektrik şebekelerini bozabilir ve uyduları devre dışı bırakabilirler.
ABD hükümet ajansına bağlı Uzay Hava Tahmin Merkezi, “radyasyon fırtınalarının insanlar için herhangi bir risk oluşturmadığı” konusunda güvence verdi, fakat ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), onlarla aynı fikirde değil.
NOAA’ya göre, “Genellikle koronal kütle atımına bağlı gerçekleşen büyük ölçekli bir manyetik patlama; güneşin, atmosferindeki yüklü parçacıkları çok yüksek hızlara çıkardığında meydana gelir. Bu durumda Güneş, büyük miktarlarda yüklü parçacıklar içeren elektromanyetik radyasyon akımları yayar.”
NOAA bu yayılımın, ‘Güneş’ten Dünya’ya kadar olan 150 milyon km’lik mesafeyi onlarca dakika ya da daha kısa bir sürede kat edebileceğini’ söylüyor. Neyse ki Dünya’nın manyetik alanı ve atmosferi sayesinde bu uçan parçacıklardan korunduğumuzu da ekliyor.
NE TÜR ZARARLAR VEREBİLİR?
NOAA’ya göre,
Uzmanlara göre bu hafta Dünya’mızı vurması beklenen güçlü radyasyon dalgası bazı teknolojik kesintilere yol açabilir.
Ayrıca güneş paneli verimliliğini düşürebilir ve yerleşik elektronik devrelerde hasarlar oluşturabilir.
Kısacası, radyasyon fırtınasının iletişim, elektrik şebekesi ve uydularda geçici arızalara neden olması beklenmektedir.
