Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinden yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta, Sinek Yaylası ve Aras Dağları’nın kesiştiği noktada bulunan Balık Gölü, adaları, zengin kuş çeşitliliği ve balık türleriyle doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Kış aylarında yüzeyi tamamen buzla kaplanan göl, yazın ise kampçılar ve sıcak havalardan kaçıp serinlemek isteyenler için vazgeçilmez bir sığınak haline geliyor.
Aynı zamanda, Doğubayazıt ilçe merkezi ve çevredeki bazı köylerin su kaynağı olan göl, yosunlanma ve su seviyesinin düşmesi nedeniyle canlı ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
“HER GEÇEN YIL SU SEVİYESİ AZALIYOR”
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, son 30 yılda dünya genelindeki göllerin yarısının küçüldüğünü vurguladı. Kaya, Türkiye’nin en yüksek rakımlı ve geniş yüzölçümüne sahip göllerinden biri olan Balık Gölü’nün ortalama derinliğinin 70 metre olduğunu belirtti.
Son 10 yılda bölgede artan sıcaklıklar ve buna bağlı buharlaşma nedeniyle Balık Gölü’nde su seviyesi her yıl daha da düşüyor. Bu yıl yağış miktarı geçen yıla göre nispeten fazla olsa da su seviyesindeki düşüşü gözlemleyebiliyoruz. Doğal faktörlerin yanı sıra, insan etkisi de göldeki su kaybında büyük rol oynuyor. Göl, dereler, kar ve yer altı suları ile beslenmekte
diyen Kaya, kar yağışının azalmasının gölün beslenme kapasitesini olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Doğubayazıt ilçe merkezine yaklaşık 54 kilometre uzaklıkta bulunan Balık Gölü’nün, bölgenin içme ve kullanma suyunu karşıladığını hatırlatan Kaya, şunları ekledi:
Kontrolsüz ve sınırsız su çekimi maalesef büyük bir problem oluşturuyor. Son yıllarda su seviyesindeki düşüşle birlikte, suyun şehre taşındığı boru hatları yüzeye çıkmaya başlayınca makinelerle su pompalanıyor, bu da ekosisteme ciddi zarar veriyor. Hem Doğubayazıt hem de çevredeki köyler bu gölden besleniyor, bu durum suyun daha dikkatli yönetilmesini zorunlu kılıyor.
“BALIK GÖLÜ, AYNI ZAMANDA KUŞ CENNETİ”
Balık Gölü’nün aynı zamanda bir kuş cenneti olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Faruk Kaya, göldeki suyun çekilmesiyle ekolojik dengenin giderek daha ciddi şekilde bozulacağına dikkat çekti. Kaya, Doğubayazıt ve çevre köyler için alternatif su kaynaklarının bulunmasının acil bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:
Çevrede dağlık alanlar ve bolca kaynak suyu mevcut. Bu kaynakların acilen değerlendirilmesi gerekiyor. Şayet mevcut durum böyle devam ederse, Balık Gölü’nün ekosistemi ciddi zarar görecek. Nitekim şu anda çekilen fotoğraflar, su seviyesinin düşmesiyle göl tabanındaki bitki örtüsünün yüzeye çıktığını gösteriyor. Bu durum, gölde yaşayan canlıların yaşam alanlarını tehdit ediyor ve giderek daraltıyor.